Çağlar boyunca, güçlü zayıfı ezdi; kurnaz ve kalpsiz, aptal ve masum olanları tuzağa düşürdü ve köleleştirdi, ve insanlık tarihinde, hiçbir yerde, hiçbir Tanrı ezilenlerin yardımına koşmadı. - Robert Ingersoll
17 Aralık 2012 Pazartesi
EFELİK EFENDİLİKTİR
aştır efe..
yiğitliktir, dürüstlüktür.
bir insanın gelebileceği en son noktadır.
namerte boyun eğmez, haksızlığa karşı durur.!
''efelik efendiliktir.''
herkesin harcı değildir. herkes olamaz efe...
o cepkenin, o körüklü çizmenin hakkını veremez herkes.
herkes oynar HARMANDALIyı, AYDIN ZEYBEĞİni ama kimse tam anlamıyla hakkını veremez. çünkü damarlarında efelik ruhunu herkes hissedemez. herkes hissedemez o ağırlığı,
herkes hakkını veremez o giysilerin, ağırlığını taşıyamaz...
egeli olmak, efendiliktir.
egeli olmak efendi olmaktır.
saygılı olmaktır. yiğit olmaktır, haksızlığa karsı boyun eğmemektir.
egeli olmak demek zurna sesinde kendine gelip, başını iyice dik tutmaktır. ruhu en derin yerlerdinde hissedebilmektir.
riyakarlığa karşı gelmektir, sahtekar olmamaktır.
egeli olmak efeliğin hakkını verebilmektir.
ruhtur efe olmak...
gittiğin her ortamda kendini belli etmektir.
nereye gidersen git, o yaşadığın ballı toprakları özlemektir. hasret çekmektir kimi zaman oynadığın bir HARMANDALIya...
EFE olabilmek ayrıcalıktır. herkes olamaz, herkes hissedemez bunu.
efelik bir kere, efe yeminini ezbere bilmektir.
Efe: Kızanlar,bu dağların sahibi kim ?
Kızanlar: Erimiz!
Efe: Yiğidi kim?
Kızanlar: Efemiz!
Efe: Susuz derelerde kavak biter mi ?
Kızanlar: Bitmez!
Efe: Bitkisiz diyarlarda duman tüter mi ?
Kızanlar: Tütmez!
Efe: Yiğit kime derler ?
Kızanlar: Sözünde durup, efesiyle ölene.
Efe: Korkak kime derler ?
Kızanlar: Sözünden dönen, aman dileyene.
Efe: İnsan dünyaya niçin gelir ?
Kızanlar: Ölmek için!
Efe: Doğup ta ölmekten kuşkulanan bebeler?...
Kızanlar: Dertlenip.hortlamaya !...
Efe: Var yemezlere acımak mı yoksa dayak mı haktır ?
Kızanlar: Dayak haktır.
Efe: Yiğitlerde ne yoktur ?
Kızanlar: Merhamet.
Efe: Korkaklar zeytini nerde düğerler?
Kızanlar: Ağaç dibekte.
Efe: Yiğitler yağı nerde kavururlar ?
Kızanlar: Zalim göbeğinde.
Efe: Sözünde durmayan kahpe bacının öz kızanı olsun mu ?
Kızanlar: Olsun!
Efe: Su dualı yatağan böğrüne batsın mı?
Kızanlar: Batsın!
Efe: Doğru söylediğinize Nasuh tövbesi olsun mu ?
Kızanlar: Olsun!
gurur duymaktır YÖRÜK ALİ EFEyle...
kültürüne sahip çıkabilmektir...
'efelik, efendiliktir!'
her baba yiğidin harcı değildir o yüzden...
her baba yiğidin harcı değildir, efe olabilmek, omuzunda taşıdığın cepkenden, ayağına giydiğin çizmeye kadar bütün giysilerin hakkını vermek.
EFE olmak ayrıcalıktır, ruhtaki asalet ve saygıdır...
o yüzden biz EFEler, duyduğumuz piyano sesinde geçmeyiz kendimizden, bizi ancak bir davul-zurna sesi alır kendimizden...
Eğilmez başın gibi
Gökler bulutlu efem
Dağlar yoldaşın gibi
Sana ne mutlu efem
Oyna yansın cepkenin
Yansın güneşten tenin
Gün senin şenlik senin
Sana ne mutlu efem
Çoban yıldızı gibi
Gönlüme doğdun efem
Bir peri kızı gibi
Gönlümü çaldın efem
Oyna yansın cepkenin
Yansın güneşten tenin
Gün senin şenlik senin
Sana ne mutlu efem
3 Aralık 2012 Pazartesi
belki de
belkide bir gün mor güneş doğup
yesil yagmurlar yagar uzerimize....
belkide hic bir zaman birlesemez
ayrılan yollarımız,
daha da uzaklaşır sehirlerimiz.
belkide karanlıkta kayboluruz,
bulamayız bir daha birbirimizi...
belkide hic asık olmamıs gibi severiz,
saklarız kalbimizin en derinlerinde onu..
belkide bir antikacı dukkanında buluruz
satılmıs kalplerimizi,
milyarlar veririz ama alamayız....
belkide sevmeyi deneriz olmayan kalplerimizle,
kaybettigimiz ruhları ararız gecelerce,
yalnızlıgımıza aglarız.
sonumuzu kendimiz cizer,
bosluga bırakıveririz kendimizi..
belki de ...
bir gun kalpler kırılmaz
sevenler ayrılmaz
ruhlar yıpratılmaz
kimse yok sayılmaz
kimsenin gruru kırılmaz
...
belkide; işte o gun
gunes daha bir parlar,
gece hic olmaz...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)