Terk etmedim kelimelerimi.
cümlelerim de yarım değil.
taslaklar halinde düzenlenmeyi bekleyenler de var, sahibine kavuşacağı günü bekleyenler de.
amansızca karşı çıktığın ne varsa, her birini tek tek yapıyorum sırasıyla.
ama her şeye rağmen güzelmiş.
her şeye rağmen hissedebilmek daha bir güzelmiş.
zorlama hayatlarınızdan kurtulmanızı dilerim.
nasıl ki hayatımıza aldığımız insanı biz seçiyorsak, zorunlu olarak yaşadığımız bu hayatta mutlu olmayı da anca biz sağlayabiliriz.
evet, bunu ben söylüyorum.
depresyondan depresyona depar atan ben.
mutsuz olmak için kendime sürekli neden bulmaya çalışan ve bulan ben.
şimdi oyun oynayalım hep birlikte.
bulduğunuz ilk aynaya bakın. ya da telefonunuzun ekranından yüzünüze bakın, gözlerinizin içine...
belki göremediğiniz değişiklik vardır yüzünüzde.
ve herşeye gördüğünüz yansımayı severek başlayın, daha sonra ikinci tekil zaten sizi bulur.
buna inanın...
kendiniz için bir şey daha yapın mesela, kendinizi tanımak adına, yalnız olmadığınızı görmek adına en yakın kitapçıya gidin ve 'insanız ayıbı yok' u alın.
daha iyi hissedeceksiniz emin olun buna.
ve inanın...
asla yalnız değilsiniz.
asla sevgisiz değilsiniz.
asla savunmasız değilsiniz.
kulağınıza bir melodi yerleştirin ve kalabalığa karışın, ritmi dinleyin. ruhunuzu özgür kılın, bırakın dans etsin.
bindiğiniz otobüste insanlar size bakacak diye şarkıya dudaklarınızla eşlik etmekten çekiniyor musunuz?
bırakın iyi hissedeceğiniz şeyler yapın.
yeterince vakit kaybettiniz, yeterince vakit kaybettik o ne der bu ne der diye.
ruhunuzu özgür bırakın bu hafta sonu ve yeni gelen haftayı sevgiyle karşılayın.
inanın;sevgi sizi bulacaktır.
her bir dinleme bir ağaç dikecek. iyi hafta sonları
